Geri Dönüş Başladı

Endeavor Turkiye
3 min readJul 9, 2020

Endeavor Cuma Webinarları serisinin sekizincisi “Girişimcilerin Gözünden Yeni Normal”, Kolektif House Kurucu Ortak & CEO’su Ahmet Onur ve BluTV Kurucu & CEO’su Doğan Yalçındağ’ın katılımı ile gerçekleşti. Ahmet Bey dört senedir ilk defa kiracı/müşteri kaybı yaşadığını belirtirken, Doğan Bey ilk defa herkesin online dizi/film izleme platformlarına bu kadar ilgi gösterdiğini ve bütün içeriklerin yoğun biçimde seyredilmeye başlandığını söylüyor. Fakat hemfikir olunan konu şu ki, yeni normale alışma sürecinde hem piyasaların hem de beklentilerin değişmesi ile neyle karşılaşılacağının belirsizliği yerini yavaş yavaş herkesin önünü daha rahat görebildiği bir sürece bırakıyor.

  • Mart ayı boyunca stres ve kriz yönetiminin önceliği İK yönetiminin önüne geçti çünkü hassas ve temkinli davranmak gerekiyordu, “bir aya görüşürüz” diyerek ofisler kapatıldı. İki ay dolduğunda artık çoğu ekip bilgi paylaşımı ve iletişim konusunda normal zamanda olamayacağı kadar şeffaf hale gelmişti. Sonrasında ise üst düzey yöneticiler -ekibin geri kalanını dahil etmeden- ancak mayıs ayının başı itibariyle yarı zamanlı ofis denemeleriyle nabız yoklamaya başlayabildi. Şimdi ise piyasanın yeniden şekillenmesi ve uzaktan çalışma sisteminin belki de kısmen kalıcılaşması üzerine konuşuluyor. Buradaki “uzak” artık yalnızca evi değil, başka şehir ve ülkeleri de kapsıyor. Birçok şirket farklı şehir ve ülkelerdeki çalışanlara göre maaş düzenlemesi yapma konusunu nasıl düzenleyebileceğini araştırmaya başladı. Örneğin büyük firmalar merkezden çalışma zorunluluğunu esnetip hem Avrupa hem Asya’da faaliyet gösterme gibi düzenlemeler yaptılar, yeni dünyada bunu çokça göreceğiz. Uydu ofis fikri gitgide popülerleşiyor; bu sistem müşteri ile birebir iletişimde olması gereken bir grup çalışan ofiste, yerinde dururken, arka planda çalışabilecek olanların evden çalışabilme seçeneği olması anlamına geliyor. Bu yalnızca hijyen değil birçok bakımdan verimli olacak, COVİD-19 süreci ev-iş arası ulaşım ile alakalı problemlerin çözümünü de tetikledi. 15 kişilik ekibin 10’u artık evde olacak” şeklinde uygulamalar duyuyoruz. Makul görünüyor ama uzun vadede sürdürülebilir olup olmayacağını birlikte göreceğiz, merkez ofisi terk etmek çok da kolay olmayacaktır.
  • Bu noktada fark ediyoruz ki, ekip üyeleri zamanında dirsek dirseğe çalıştığı için geçtiğimiz aylarda uzaktan çalışma sistemine bu kadar kolay adapte olunabildi. Bu yüzden uzaktan çalışma sistemi devam etse bile çalışma gününün belli bir saatinde yüz yüze gelinmesi ve beyin fırtınası yapılabilmesi şirket kültürünü kaybetmemek adına önemli. Şirket kültürünün yeni yeni şekillendiği küçük ekipli şirketler evde kalmaya daha meyilli. Daha bu kültürü oturtamamış veya yeni yeni oturtabilmiş ekipler kültürü korumak için periyodik olarak bir araya gelmeli.
  • Peki ofise dönüldüğünde neler yapılmalı? Kapalı her alanda olduğu gibi çalışma ortamı da sosyal mesafe kurallarına uygun hale getirilmeli. İç mekan tasarımındaki değişikliklerin birinci sebebi kişi başına düşen metrekare miktarını artırmak; misafir kabulü, içeride barınacak günlük kişi sayısı, havalandırma, toplantı odalarında tavsiye edilen oturma düzenleri ve maksimum katılımcı sayısı, toplu etkinlikleri kalabalığı kontrol altında tutması kolay yerlerde yapmak gibi düzenlemelere gidiliyor.
  • Son aylarda artan ekstra müşteri ve talebe bakıldığında, yeni normal bu süreci tam tersi yönde etkileyecek mi? Yoluna devam edip büyüyecek şirketler için çok büyük adımlar atıldı, belki de son 20–30 yılın en hızlı dönüşüm ve yayılma politikaları izlendi. Salgın süreci dijitalleşmeyi ciddi olarak hızlandırdı; dünya çapında teknolojiye yatırım arttı. Dijital içerikler tüketici tarafından baştan sona tarandı, herkes izleyecek dizi/filmler buldu, henüz online alışveriş ile tanışmamış olanlar buna bir şans verme fırsatı buldu. Yakın gelecekte muhtemelen Türkiye’de de büyük sermayeli şirketlerin teknolojiye/teknoloji şirketlerine yatırım yaptığını göreceğiz. Finansmana erişim kolaylaştığında ise ortaya daha da güzel işler çıkacak.

Bu yazı Endeavor Ekibi’nden İdil Ertürk tarafından derlenmiştir.

--

--