COVID19 - Pandeminin Girişimcilik Ekosistemi Üzerindeki Uzun Dönem Etkileri ve Gelecek Beklentileri
Geçtiğimiz yıl Mart ayında düzenlediğimiz ve COVID19’un girişimcilik ekosistemi üzerinde etkilerini ölçümlediğimiz anketi, geride bıraktığımız 1 yıl içerisindeki gelişmeler ışığında güncelleyip ekosistemdeki değişiklikleri ve pandeminin uzun vadeli etkilerini incelemek amacıyla tekrar yayınladık. 20 Farklı sektörden 100’e yakın şirketin katıldığı ikinci anketimizin sonuçlarını tüm ekosisteme fayda sağlaması umuduyla paylaşıyoruz.
Katılımcı Şirketlerin Dağılımı
Ankete birçok sektörden katılım oldu. Katılımcıların yaklaşık %25’ini Kurumsal Yazılım Çözümleri dikeyindeki şirketler oluştururken, bunu %10 ile Ticaret ve Perakende Teknolojileri dikeyi takip etti.
Pasta grafiğinde “diğer” olarak adlandırılan %32’lik kısımda ise oyun/e-spor, turizm, reklam/medya gibi sektörler karşımıza çıktı.
%54’ü yalnız Türkiye’de faaliyet gösterirken %46’sı uluslararası pazarlarda da aktif.
Katılımcıların %53’ünün şirket yaşı 5’ten küçük ve çoğunluğun ekip büyüklüğü 6-25 kişi bandında.
Çalışma Düzenindeki Değişiklikler
Pandemi’nin başlangıcından bu yana çalışma düzeniyle ilgili değişikliğe giden şirket oranı %82.
Katılımcıların neredeyse yarısı, alternatif çalışma düzenlerine geçişle şirket veriminin en az %20 arttığını belirtiyor. Bu oran bir yıl önceki anketimizde %24 olarak karşımıza çıkmıştı. Şirket veriminin en az %20düştüğünü kaydeden şirket oranı ise bir yıl öncekine göre yarı yarıya düşerek %28 oldu.
Alternatif çalışma düzenlerine geçen şirketlerin büyük çoğunluğu %48 ile Uzaktan Çalışma Düzeni’ni tercih ederken bunu %30 ile Hibrit Çalışma Modelleri tercih edenler takip ediyor.
Katılımcıların %60’ından fazlası alternatif çalışma düzenleri hakkında ‘ciddi düşünüyor’. Bu düzenlere geçen şirketler arasında geçişi kalıcı hale getiren şirketlerin oranı %34 iken, aynı kararı almayı planlayan şirketlerin oranı %29.
Alternatif çalışma düzenlerine geçişi kalıcı hale getiren şirketlerin %60’ı tüm departmanlarında bunu uygularken, planlayanların %36’sı da bunu yine tüm şirket çalışanlarıyla kalıcı olarak uygulamayı değerlendirdiklerini belirttiler.
Alternatif çalışma düzenlerine geçişlerde hibrit veya vardiyalı çalışma düzenini tercih edenlerin çoğunluğu bulundukları teknokent ve benzeri alanların mevzuatları gereği zorunlu olarak bu yolu tercih ettiklerini, aslında tamamıyla uzaktan çalışma düzenine geçmek istediklerini kaydettiler.
Katılımcılara pandemi dönemiyle birlikte iletişim verimini artırmak için kullanmaya başladıkları yeni araçlar olup olmadığı sorulduğunda ise %59’u ‘evet’ yanıtını verdi. Bu yanıtı verenler arasında ise en çok Zoom, Microsoft Teams ve Slack uygulamaları karşımıza çıktı. Bunlar dışında Cubicl, Monday.com, Discord, Donut, Calendly, Udemy, Jira gibi cevaplar da geldi.
Pandeminin Etkisi ve Devlet Destekleri Hakkındaki Beklentiler
Şirketlerin pandemi döneminde yaşadığı en büyük zorlukların başında Ekip Yönetimi ve Çalışan Güvenliğini Sağlama gelirken bunu birbirine yakın oranlarla Yeni Müşteri Bulma Zorluğu, Önemli Hedeflerin Ertelenmesi ve Nakit Akışının Sekteye Uğraması takip etti. Geçtiğimiz yıl katılımcılara onları en çok endişelendiren konular sorulduğunda “Ekip Yönetimi ve Çalışan Güvenliğini Sağlama” 7 konu başlığı arasından 5. olmuştu.
Anketimizde listelenmeyen ancak katılımcılar arasında öne çıkan zorluklar ise İşe Alım Süreçleri (Eleman Bulamama) ile ilgili ve Psikolojik Zorluklar oldu.
Şirketlerin pandeminin olumsuz etkilerinden korunmak adına attıkları adımlar arasında en çok uygulananlar Yeni Gelir Kaynakları Arama ve Yeni Teknolojileri Benimseme oldu. Öte yandan atılması düşünülmeyen adımların başında Personel İşten Çıkarma, İzinlerin Ertelenmesi ve Çalışanlara Tanınan Özel Hakların Kısıtlanması geldi.
Katılımcılara COVID19’un diğer ülkelere kıyasla Türkiye’de nasıl hissedildiğini sorduğumuzda, neredeyse yarısı daha ağır hissedildiğini düşündüğünü kaydetti. %33’ünden ise ‘aynı seviyede’ cevabını aldık.
Bir önceki anketimizde dönemin rahat atlatılması için şirketlerin ihtiyacı olan destek beklentileri, %70’lik bir oranla devlet desteği olarak karşımıza çıkmıştı. Bu dönemki anketimizde katılımcıların %90’ı devlet desteklerini yeterli bulmadıklarını belirtti.
Ekosistemin devlet ve diğer düzenleyici organlardan süreci daha yönetilebilir ve zararsız kapatmak için beklentilerinin başında Vergi Ödemelerinde İndirime Gidilmesi, Hibe ve Destek Süreçlerin Daha Hızlı ve Efektif Yönetilmesi, Maddi Olarak Daha Çok Destek Sağlanması ve Kamu Kurum ve Kuruluşlarına Olan Borçlarda Faizsiz Ertelemeye Gidilmesi geldi.
Sürecin şirket üzerindeki etkisini başlangıç ve takip eden dönem olarak ikiye ayırmalarını isterdiğimizde ise sonuçlar aşağıdaki gibi oldu.
Pandemi Döneminde Yatırım
Şirketlerin %71’i 2020 yılında yatırım almadıklarını kaydederken yatırım alan %29’un yarısına yakını ise 1 milyon TL’den düşük miktarlarda yatırım aldıklarını belirttiler.
Hedefler ve Gelecek Beklentileri
Katılımcı şirketlerin 2020 yılı için belirledikleri hedeflere ulaşma / ulaşamama oranı neredeyse yarı yarıya.
Öte yandan şirketlerin 2021 yılı için düşünceleri umut verici. Şirketler arasında 2021 yılının 2020’den daha olumlu geçeceğine inananların oranı %90!
Anketimize katılan şirketlere sektörleri özelinde işlerin eski hızına ve sağlığına ne zaman kavuşmasını bekledikleri sorulduğunda ise %35 ile en çok verilen zaman aralığı 1 yıl oldu.
Emre Kurttepeli’den Önümüzdeki Süreç İçin Tavsiyeler ve Öngörüler
1) 2021 yılında en öncelikli konu geçtiğimiz yılda olduğu gibi çalışan ve müşterilerin sağlık güvenliği olmalı ve bu konuda hiçbir taviz verilmemesi gerekiyor.
2) Neredeyse 1,5 yılı bulan zorlu ayakta kalma döneminden sonra, artık girdiğimiz normalleşme döneminde girişimlerin tekrar hızlı büyüme altyapısını yaratmaya odaklanmaları gerekiyor. Bu dönemde ana tema pandemi sonucu değişen çalışma şartlarına ve tüketici alışkanlıklarına adaptasyon olmalı.
3) Pandemi ile hayatımıza giren uzaktan çalışma, pandemi sorasında da ağırlıklı hibrit model olarak devam edecek. Bu yeni duruma organizasyonu adapte etmek gerekiyor. Organizasyon yapısının daha yalın ve yatay ve ufak takımlar olarak çalışabilmeye uygun hale getirmek gerekiyor. Performans yönetimi girdilere bakarak değil (bugün kaç saat çalışmış, sabah geç kalmış mı vs), çıktıya göre değerlendirilmesi gerekiyor. Bu her çalışanın, ufak takımların daha kalifiye ve karar almaya yetkili olmasını gerektiriyor. Bu değişimle hiyerarşik lider modeli yerini mentor, eğiten öğreten lidere bırakmalı.
Birçok kurum için bu kültür, iş yapış biçimi, performans sistemlerinin değişmesi demek. Bu sistematiği oturtmak için kurum içi eğitim ve çalışmalara zaman kaybetmeden başlamak gerek. Birçok girişimin şikayeti olan Teknokent kanunun uzaktan çalışmayı tamamen %100 desteklemesi çok önemli.
4) Pandemi süresince yaşananlar tüketici alışkanlıklarında değişimlere sebebiyet verdi. Bunların büyük bölümü kalıcı olacak. İnternetten alışveriş, market alışverişleri, yemek siparişleri, finansal bankacılık, uzaktan eğitim ve bunun gibi birçok olgu herkes tarafından denendi ve kullanır oldu. Bunun sonucunda gelecek dönemlerde iş modellerinde değişiklikler olması kaçınılmaz. 2021 yılı bu değişime adapte olmak için iyi bir geçiş yılı, bunun muhakkak önceliklendirilmesi gerekiyor.
5) Pandemi tüm kurumlara dayanıklı olmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi. İlerleyen dönemde bunu sağlamak için girişimlerin ve tüm kurumların proje ve yatırımlarını çok hızlı bir şekilde kaydırabilen, değişik alanlara mobilize edebilen bir düşünce yapısına geçmesi gerekiyor. Ne şart ile olursa olsun gelir gibi tek bir finansal metrik yerine gelir, gider ve kar metriklerinde denge sağlayıp, hız kaybetmeden ama dengeli büyüyüp yatırım yapma disiplinine sahip olunması önemli.