COVID19 ile Girişimci Ekosisteminin Yeniden Düzenlenmesi
2020 yılının ilk çeyreğinden itibaren dünya ekonomisini büyük ölçüde etkileyen COVID19 salgınının girişimcilik ekosistemleri üzerindeki olumlu ve olumsuz etkileri geçtiğimiz haftalarda yayınlanan Endeavor Review tarafından masaya yatırıldı. COVID19’un Meksika’daki girişimcilik ekosistemi üzerindeki etkilerini inceleyen ve sonuçlar çıkaran raporu sizler için özetledik.
Beklenmedik bir zaman ve şekilde hayatlarımıza dahil olan COVID19 salgını, dünya tarihinde kaydedilmiş en büyük küresel ekonomik krizlerden birine sebebiyet verdi. Ekonomik etkileri küresel boyutta hissedilen COVID19 salgınının özellikle Güney Amerika’daki etkisi ekonomik bakımdan son derece yıkıcı oldu. Salgın nedeniyle 2020 yılında reel GSYİH’sında %10,5 gibi ciddi bir düşüş öngörülen Meksika, Latin Amerika coğrafyasında kaydedilen en keskin ekonomik çöküşlerden biri olarak tarihe geçti. Ekonomik düşüşte Venezuela’yı takip eden ülke, ayrıca ciddi ekonomik tepkilere neden olacak 70.000'den fazla can kaybıyla dünyanın 4. en yüksek ölüm oranına sahip ülkesi durumunda.
“Her kriz beraberinde fırsatları getirir.”
COVID-19 salgını, dünya işletmeleri için oyun kurallarını tamamen değiştirdi. Bu kapsamda bazı işletmeler geri dönüşü olamayacak bir çöküş yaşarken, bazı işletmeler de hızlı adaptasyon ve gelişme becerilerine bağlı olarak seviye atladılar. İnsanlar iş, eğitim ve hatta alışveriş alışkanlıkları da dahil olmak üzere tüm günlük aktivitelerini çevrimiçi gerçekleştirme fırsatlarından yararlandılar ve sosyal mesafe protokollerinin belirlediği yeni normal, tüketici davranışlarını büyük oranda değiştirdi. Bununla birlikte fiziksel teması en aza indirmek amacıyla tele-endüstrilerin yükselişi (tele-sağlık ve tele-eğitim), dijitalleşme ve süreçlerin otomasyonu (yapay zekâ ve robotların kullanımı dahil) gibi yeni pazar eğilimleri kaçınılmaz olarak ivme kazandı.
Birçok kaynak tarafından “yüzyılın en kötü krizi” olarak anılan COVID19 salgını, endüstrilerde müşteri davranışlarındaki değişimi yakından yansıtan türde iniş-çıkışları tetikledi. Durumu Meksika özelinde değerlendirdiğimizde, halka açık şirketlerin 2020'nin ilk yarısındaki net yararlılıklarını ve 2019'a göre değişimlerini analiz ettiğimizde; en olumsuz etkilenen sektörler arasında Havayolları (-%2845), Alışveriş Merkezleri (-%178), Lojistik (-%137) ve Endüstriyel Üretimin (-%114), en olumlu etkilenen sektörler arasında ise İlaç ve Hijyen Ürünleri (+% 20) ve Enerji (+% 13) sektörlerinin yer aldığını görmekteyiz.
Gün geçtikçe sıkılaşan sosyal mesafe önlemleri, insanları fiziksel temastan uzak tutan alternatiflere yönelmeye itmekle birlikte bu alanda kullanılabilecek hizmetlere olan önyargıyı da bir nebze azaltmakta. Uzaktan çalışma, tele-sağlık, tele-egzersiz, uzaktan eğitim, çevrimiçi alışveriş ve diğer aktivitelerin gerçekleştirilebildiği platformlar gün geçtikçe popülerleşmekte. Örneğin, Meksika Çevrimiçi Satışlar Birliği (AMVO) tarafından tanıtılan bir çevrimiçi alışveriş festivali olan “Hot Sale”, 2019'a kıyasla %81,9'luk bir büyümeyi temsil eden toplam 1,05 milyar ABD doları ile satış rekoru kırmayı başardı. Hot Sale’e 159 yeni şirket kaydoldu ve bir hafta içinde (22 Mayıs — 1 Haziran) toplam 525,1 milyon kullanıcı ziyareti ile bir önceki yılın miktarı ikiye katlandı.
COVID19’un Girişimcilik Ekosistemi Üzerindeki Etkisi
Endeavor, salgının Meksika girişimcilik ekosistemi üzerindeki etkisini incelemek amacıyla kapsamlı bir anket düzenledi. Toplamda, farklı sektörlerdeki girişimcilerden 60 geribildirimin alındığı bu ankette girişimler, 11 binden fazla kişiyi istihdam ederek toplamda yaklaşık 400 milyon ABD doları gelir bildirdi. Bu kapsamda, veri havuzunda bulunan tipik bir şirketin 2019 yılında “ 4 milyon ABD doları gelir elde ettiğini ve 97 işçi işe aldığını söyleyebiliriz.
Anket; gelir, istihdam, finansmana erişim, COVID19 kaynaklı engeller ve fırsatlar ve kriz yönetimi dahil olmak üzere girişimlerin çeşitli süreçlerini ele aldı. Anket özellikle üç önemli dönemi tanımlamakta. Bunlar karantina dönemi, karantina sonundan Aralık 2020'ye geçiş dönemi ve Ocak 2021'den itibaren piyasanın yeniden istikrar kazanmasının beklendiği dönem olan “yeni normal”. Katılımcılar, COVID19'dan en çok etkilenen işletme süreçlerini sırasıyla şu şekilde listelediler; ürün/hizmet talebi, finansmana erişim ve satışlar.
Anket katılımcılarına COVID19 kaynaklı operasyon aksamaları ile ilgili geri bildirimleri sorulduğunda ise, %42'si bu süreci “yıkıcı” olarak tanımlarken, %28’i karantina sürecini “son derece yıkıcı” olarak tanımladı. Bu noktadan hareketle faaliyetleri fiziksel alana dayalı olan şirketlerin (perakende mağazaları, depolama, dağıtım merkezleri) diğerlerinden daha ciddi şekilde etkilendiklerini kaydedildi. Ankete katılanların yalnızca %15'i karantina sürecinde operasyonlarının “Olumlu” veya “Çok Olumlu” etkilendiğini bildirmiş olsa da bu yüzde “yeni normal” olarak ifade edilen dönemde %40'a kadar yükselme kaydetti. Buna ek olarak bazı şirketler, dijitalleşme kararının yeni fırsatları fark etmelerini sağladığını belirtti.
“Değişim, hayattaki tek sabittir.” — Herakleitos
İçinde bulunduğumuz hızla değişen bu ekosistemde (COVID-19 nedeniyle daha da hızlı), özellikle işletmeler açısından hemen ertesi gün için plan yapmak pek de mümkün olmayabiliyor. Ancak mevcut şartlara adapte olabilmek ve bu doğrultuda gelişmeye devam edebilmek, bir girişimcinin sahip olması gereken en önemli becerilerden biridir.
Meksika ekosistemi, uluslararası tanınırlık kazanan ve yabancılardan önemli miktarlarda yatırım çeken girişimlerin gelişimi bakımından kayda değer bir ilerleme göstermekte. Ekosisteme kamu politikalarının desteği, e-ticaretin öncü kurucularından oluşan grubun katkısı, teknolojinin süreçlere daha çok dahil edilmesindeki artış ve yüksek profilli yatırımların onaylanması, eşi benzeri görülmemiş bir düzeyde girişimcilik faaliyetlerine ön ayak olmaya devam ediyor.
Dünya ekonomisinin yeniden şekillendiği COVID19 döneminde, girişimcilik ekosistemi yeni fırsatlar yaratmaya devam ediyor. Geleceğe dair belirsizlik halen olsa da, net vizyonlara sahip, uyum becerisi yüksek, esnek girişimciler, bu dönemde olduğu gibi gelecekte de başarı hikayelerini yazmaya devam edebileceklerdir. Girişimcilik ruhu, inovasyon, adaptasyon ve dönüşümü yönlendirmenin anahtarı olmaya devam edecektir.
Tüm rapora buradan ulaşabilirsiniz.