Şimdi Sakin Kalma ve Ölçülü Planlar Yapma Zamanı

3 Nisan 2020 tarihinde Endeavor Girişimcileri ve Mentörleri Erdem Yurdanur ve Melih Ödemiş’i İngiltere’den ağırladığımız ikinci webinarımızı gerçekleştirdik. Zoom üzerinden Endeavor Ağı’ndan 60 girişimcinin katılımıyla düzenlediğimiz webinar’da birçok başlık üzerinde duruldu.

Erdem Yurdanur ve Melih ödemiş, kimsenin daha önce bilmediği ve görmediği bir konuda öngörülerde bulunmanın ve araştırmalar yaptırıp bunlar üzerinden stratejik bir yön belirlemeye çalışmanın mantıklı olmadığı konusunda benzer görüşlere sahip. Bu krizden kimin ne kadar zarar göreceği şu an kestirilemeyeceği için en sağlıklı hareketlerin aşağıdakiler olacağı kanaatindeler:

● Bireysel Olarak Sakin Kalmak. Girişimciler önce ailelerine, sonra çalışanlarına sahip çıkabilecek; sonrasında da çalışanların diğer çalışanlara sahip çıkmasını sağlayabilecek şekilde strateji kurmalı. Bir lider böyle durumlarla samimi şekilde sakinliğini koruyabilmeli ki özellikle yakın çalışma çevresine pozitif bir yaklaşımda bulunabilsin, fakat böyle bir atmosferi yapmacık şekilde hayata geçirmeye çalışmak samimiyetsiz bulunabilir. Çalışanlar için bir “morali yüksek tutma kanalı” olmalı ve girişimciler bu pozitif yaklaşıma inanmalı.

● Yatırımcı Olarak Destekte Bulunulan Girişimlerin Her Hareketine, Her Harcamasına Müdahale Etmemek. Ana fikir, günümüz koşullarında neredeyse hiçbir girişimci şirketin politikasını değiştirmeden anlamsız harcama yapmaya devam etmeyeceği yönünde. Öneri sorulduğunda öneri, sermaye gerektiğinde destek, başka bir desteğe ihtiyaç duyulduğu noktada da elinden geldiğince yardım etmeye çalışmak hem yatırımcı için hem de girişimin ayakta kalabilmesi için doğru bir adım olacaktır.

● Kısa ve Orta Vadeli Planlardan Ziyade Uzun Vadede Gerçekleştirilebilecek Hedeflere Odaklanmak. Hayal kurmak için iyi bir zaman değil. Birkaç ay önce büyümekte olan başarılı girişimciler için maalesef şu an para kazanmanın başka bir yolunu bulma zamanı. Çekirdek ekibi normal akışında tutmakta güçlük çekmeyen girişimler, öngörülere dayalı gelecek planı yapabilir fakat hayatta kalmakta zorluk çekenler önceliklerini iyi belirlemeli. Kısa vadede kemer sıkma politikaları yararlı olabilir.

● “Aile”yi Birinci Öncelik Haline Getirmek. Şu an sahip olunan en önemli şey zaman ve şu an zaman kontrolümüz minimuma inmiş durumda. İçinde bulunduğumuz süreç aslında aile ile vakit geçirme ve onlara odaklanma için güzel ve belki de önümüzdeki 20–30 sene boyunca karşımıza çıkmayacak bir fırsat.

● Kişisel Gelişim, Farkındalık ve “Anda Olabilme” Üzerinde Çalışmak. Herkesin anı yaşamayı öğrenmek için bol bol zamanı var ve buna mutlaka vakit ayrılmalı. Virüsün topluma etkileri ve siyasi kararlar üzerine düşünmeyi azaltıp, kişisel gelişime ayrılan vakti yaratmak ve hatta arttırmak şu dönemde çok değerli.

● (Gerekli ise) Çalışma Sistemini Güncellemek. Her şirketin kendine has sorunlarla başa çıkması gerekiyor, fakat bir yandan da temelde herkesin kaosu ve uğraşmak zorunda kaldığı konular birbirine benzer. Çoğu şirket daha çevik, daha dijital ve daha evden çalışmaya uygun hale gelmek durumunda kaldı ve girişimciler teknolojiyi işlerine daha fazla entegre etmeyi öğrenmek zorunda bırakıldı. Bunların yanı sıra sağlık teknolojileri, kurumsal yazılım, bulut teknolojileri gibi çok avantajlı sektörler de var. Bu alanlarda inanılmaz büyümeler görülebilir.

● Etkileri Uluslararası Açıdan da Görebilmeye Çalışmak. Yalnız değiliz. Türkiye’de bir Silikon Vadisi olmasa bile dünya çapında herkesin olanlara hazırlıksız yakalandığı bir gerçek. Ekonomik ve ekosistemsel daralmalar söz konusu ise bundan -ufak istisnalar olsa da- her yerden, fazlaca kişi ve kurum etkilenecek.

Melih Ödemiş: Bu virüs dünyanın küresel ısınmaya giderken yediği sarı karttır.

Bu yazı Endeavor Ekibi’nden İdil Ertürk tarafından derlenmiştir.